Kurumlar vergisi, ticari faaliyet gösteren tüzel kişilerin elde ettikleri gelirler üzerinden ödemek zorunda oldukları bir vergi türüdür. Türkiye’de, bu vergi, tüzel kişiliğe sahip kurumların gelirleri üzerinden hesaplanır ve gelir elde eden tüzel kişilerin maliyet, gider ve gelir hesaplamalarına dayanır. Kurumlar vergisi, Türkiye’de faaliyet gösteren tüm tüzel kişilikleri kapsar. Bu kapsamda anonim şirketler, limited şirketler, kooperatifler, dernekler, iş ortaklıkları yer alır. Ancak, bazı istisnalar ve muafiyetler de bulunmaktadır. Örneğin, kamu kuruluşları, bazı vakıflar ve dernekler belirli koşullarda kurumlar vergisinden muaf tutulabilir. 2025 yılı itibarıyla Türkiye’de kurumlar vergisi oranı %25’tir. Ancak, bazı özel durumlarda bu oran değişiklik gösterebilir. Örneğin, belli başlı teşvikler, teşvikli bölgelerde faaliyet gösteren firmalar veya belirli sektörel düzenlemeler kurumlar vergisi oranının indirilmesine neden olabilir.  Kurumlar vergisi, kurumun yıllık net karı üzerinden hesaplanır. Yani, şirketin tüm gelirleri ile giderlerinin farkı olan net kazanç üzerinden vergi hesaplanır. Gelirler arasında satış gelirleri, faiz gelirleri ve diğer tüm ekonomik faaliyetlerden elde edilen kazançlar yer alırken, giderler ise işletme faaliyetleriyle ilgili yapılan harcamaları içerir. Örneğin, personel maaşları, kira, malzeme, genel giderler, hizmet giderleri, pazarlama satış dağıtım giderleri, ar-ge giderleri ve diğer işletme giderleri, kurumun vergi matrahını düşürür. Türkiye’de kurumlar vergisi beyannamesi, hesap dönemini takip eden 1-30  Nisan arasında verilir. Türkiye’de, yerli üretimi desteklemek, ihracatı teşvik etmek ve yatırımları artırmak amacıyla çeşitli vergi teşvikleri bulunmaktadır. Örneğin, AR-GE faaliyetleri yapan şirketlere yönelik vergi indirimleri ve muafiyetler, bölgeler arası ekonomik dengeyi sağlamak amacıyla belirli bölgelere yapılan yatırımlara yönelik vergi teşvikleri gibi düzenlemeler mevcuttur. Kurumlar vergisi, Türkiye ekonomisinde önemli bir rol oynamaktadır. Şirketler için önemli bir yükümlülük olmasına rağmen, teşvikler ve istisnalar sayesinde şirketler, maliyetlerini optimize edebilir ve vergi avantajlarından faydalanabilirler. Ancak, kurumların vergi beyanlarını doğru ve zamanında yapmaları, olası cezai işlemlerden kaçınmalarına yardımcı olacaktır. Türkiye’deki kurumlar vergisi uygulamaları, hem yerel hem de uluslararası şirketler için önemli fırsatlar ve sorumluluklar içermektedir.

İZMİR MALİ MÜŞAVİR

İZMİR MUHASEBE